6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN
USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
26.12.2020 tarih ve 31346 sayılı Resmi Gazetede 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun(“TTK”) 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) yayımlanarak 15.09.2018 tarihli ve 30536 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de (“Tebliğ”) değişiklik yapılmıştır ve ilgili değişiklikler yayımı itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Tebliğ ile borca batık olma veya sermaye kaybı durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlenmektedir. Tebliğ, anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri kapsar.
Değişiklik Tebliği ile uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amacıyla hesaplamalar hakkında ilave düzenlemeler getirilmiştir. Tebliğ’in 6. Maddesi uyarınca, yönetim kurulu kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması sebebiyle genel kurulu toplantıya çağırıp kurula iyileştirici önlemleri sunmaktaydı. Değişiklik Tebliği uyarınca zarar sebebiyle yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumunda, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağırılan genel kurula hazırlanan iyileştirme yolları sunulacaktır.
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması durumunda, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağırılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve TTK’nın 473 ve 475. Maddeleri çerçevesinde sermaye azaltımı yapılmasına, sermaye tamamlamasına veya arttırılmasına karar verebilmekteydi. Değişiklik Tebliği ile zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bun tutardan çok olması durumunda toplantıya çağırılan genel kurul sermayenin üçte biri ile yetinilmesi kararı veremeyecektir. Ancak, genel kurulda ve TTK’nın 473 ve 475. Maddeleri çerçevesinde sermaye azaltımı yapılmasına, sermaye tamamlamasına veya arttırılmasına karar verebilecektir.
Yönetim kurulu çağrısı ile toplanan genel kurul sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı TTK 473 ve 475’inci maddelerine göre yapılmaktaydı. Daha önce belirttiğim üzere, Değişiklik Tebliği’nin yürürlüğe girmesiyle, sermayenin üçte biriyle yetinilmesine karar verilemeyecektir. Değişiklik Tebliği ayrınca, kalan sermayeyle yetinilmesine karar verildiği takdirde sermaye azaltımı TTK 473 ve 475 inci maddelerine göre yapılabilecektir. Ve sermayenin asgari tutarına indirilebilmesi, Sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunması şartına bağlanmıştır.
Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler nedeniyle yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanılır ve takip edilir. Ancak Tebliğ’de sermaye tamamlama fonunun kullanılabilmesine ilişkin bir kayıt mevcut değildi. Değişiklik Tebliği ile, Sermaye tamamlama fonu, zararların mahsup edilmesi yoluyla kullanılabilmesinin yolu açıldı.
Genel kurulun sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilmesi için, sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunluluğu vardı. Tebliğ’in 10. maddesinde yapılan değişiklik ile aynı genel kurul toplantısında bedellerin tamamen ödenmesi koşuluyla, (b) bendindeki “tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunmasını sağlayacak tutarın sermaye artırımının tescilinden önce ödenmesi” koşulu aranmaksızın sermayenin istenilen düzeyde artırılması ve daha sonra azaltılması imkan sunulmuştur. Bu şekilde gerçekleştirilecek sermaye azaltımı ve arttırımı işlemi sonucunda, tescil edilecek sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içinde korunması zorunlu tutulmuştur.
Tebliğ’in geçici 1. Maddesi uyarınca henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları, TTK madde 376 kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin hesaplamalarda 01.01.2023 tarihine kadar dikkate alınmayabiliyordu. Geçici madde 1’ de yapılan değişiklik uyarınca, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı 01.01.2023 tarihine kadar sermaye kaybı ya da borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda dikkate alınmayabilecektir. Bu hesaplamalarda tekrar eden bir durum oluşmayacak şekilde hesap yapılacak ve Tebliğ’in 13. Maddesi uyarınca hazırlanacak finansal tablolarda işbu tutarlara ilişkin herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durum bilgi vermesi amacıyla dipnotlarda gösterilebilecektir.
Tebliğ’in tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.